neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum. ama belki benimle ilgili bazı şeyleri, yazacağım bir kaç kelimeyi merak edenler olur..

Salı, Temmuz 03, 2007

Hoşlanılan Kız Ne Yapılır?

Geçtiğimiz günlerde kendi halinde bir Türk vatandaşı google'a "hoşlandığım kıza nasıl davranmalıyım" yazmak suretiyle mekanımızı şenlendirmiş. E haklı tabi, gençler bu konularda bilgilenmek istiyor, eski düzen el yordamıyla yaşamak istemiyorlar. Bu itibarla işin uzmanına danıştık. Buyrun efendim, hoşlanılan kız meselesinde birinci perde:

turuncu ah hoşgeldiniz sayın psikolog hanım :)

pur hoş buldum sayın blog yazarı.

turuncu canım efendim, sizi burada uzman kimliğinizle olduğu kadarıyla kadın kimliğinizle de konuk ediyoruz.

geçtiğimiz günlerde blogumuzu ziyaret eden bir arkadaşımız google teyzeye şöyle sormuş: hoşlandığım kıza nasıl davranmalıyım?

ne derseniz sayın uzman?

pur bunun üzerine siz de bir uzman yardımı almak istediniz.

t tabii tabii

p öncelikle ben soruya soru ile yanıt verme hususunda uzmanlaşmış biri olarak size sorayım nasıl davranmalı sizce?

t hmm evet, bu konuda uzman olan ahmet altan aslında.

ben de arasıra bir bakıyorum ahmet altan tandasına kayıyorum, hemen kendimi toparlıyorum mesela.

p olsun siz de uzman sayılırsınız :)

t bana kalırsa kişi hoşlandığı kıza hoş davranmalı velakin kendi olmayı elden bırakmamalı.

yani şimdi hoşlandığım kızın/erkeğin burnunu sıkmak istiyorsam sıkmamalı mıyım sayın uzman?

p bir kızın asla ama asla burnu sıkılmaz. ayrıca burnu kıvrılmaz ve de bir kıza asla ama asla burun kıvrılmaz.

t tırtıllar asla asla asla kahverengi bot giymez geldi aklıma.

p bakın aslında zengin çağrışımlar artı puandır.

eğer kullanabilirseniz, bu hayal gücünü gösterir. hayal gücü de şahane jestler yapabilme becerisi için gereklidir. şahane jestler yapamıyorsanız bir kızı etkilemeyi unutmalısınız.

t şahane jestler ha?

p şahane jestler harikulade sürprizler

t şimdi düşünüyorum, bir insan karşısındaki insana şahane jestler için ilham vermeli değil mi?

p elbette, kadın zaten ilham kaynağıdır.

t mesela şöyle düşünmeli miyiz, karşımızdaki insan harikulade sürprizler yapmıyorsa bu durumda bizde bir eksiklik olabilir mi?

p bunu kim düşünmeli?

t harikulade sürprizler bekleyen insan düşünmeli gibi geliyor bana.

p hıım sorumuz şuydu değil mi: hoşlandığım kıza nasıl davranmalıyım?

t aa evet, konu sapmış, hiç haberim yok. direksiyon başında uyumuşum ayol.

p hoşlandığın kızın sürprizlere layık olup olmadığını sorgulamamalısın: uyumamalısın! kızı kaparlar elinden uyuklamalarda Allah muhafaza. her zaman dikkatin açık olmalı.

şimdi hanım kızımız zaten prenses, ona prenses gibi hissettirebilmek için prens mi olursunuz şövalye mi olursunuz bilemem ama bu böyledir.

t aman efendim, kişi kendisini prens olarak görmüyorsa, yani ezikse, nasıl olacak bu iş?

p ezikler dünyası değil bu dünya!

acımasız konuştum fakat hakikatleri dile getirdim.

t sprite'dan acımasız gerçekler: ezik prensin, ezik prensesi olabilemez mi?

p sprite kadar gerçek işte bu: stéphane ve stéphanie

t ali ve aliye var bir de

p ezik mezik prenses prensestir, prens de prens.

t hoşlanılan kıza nasıl davranılacak efendim?

p burnunu sıkmayın

t kaçan kovalanır filan diyorlar, buna ne dersiniz?

p kaçmayın, kovalamaz. kızlar kaçar, erkekler kaçmamalı.

prenses gibi hissettirin diyorum siz kaçsak nasıl olur diyorsunuz.

t ama beyaz atlı prens önünden geçse, kovalamaz mı bir prenses?

p cık, kovalamaz, hiç eğlenceli değil prens kovalamak.

t aman efendim, bu prensesler de burnundan kıl aldırmıyor.

p atı beyaz da olsa bu böyle.

siz nasıl davranılacağını merak ediyordunuz değil mi?

şimdi bu kadın denen şeyin, sağ lob ile sol lob arası geçişini sağlayan bağlantılar erkeklerinkine kıyasla daha zengin. o yüzden hızlı düşünürler, incedirler, inceliği severler. yüzeysellikten hoşlanmazlar. anlaşıldı mı sayın turuncu?

t hoşlanılan kızın triplerine karşı ne yapmalı peki? malumaliniz toplumda bir tribal enfeksiyondur almış başını gidiyor.

p bu konuyla alakalı çalışmalarımız sürüyor efendim, henüz hoşlanılan kızın tripleri nasıldır nelerdir yeterince malumat yok elimizde. ben de sizi bloguma bu konuda bizleri bilgilendirmeye beklerim.

t efendim, bir sonraki söyleşilerde buluşmak üzere diyelim o zaman.
tabii okuyucularımızın kıymetli google aramaları ve yorumları da sonraki söyleşilerimize yön versin.

p elbette okuyucuların sorularını da cevaplandırabiliriz uzman kişiler olarak :)

efendim ben bu vesileyle sizi bir sonraki söyleşiye davet edeyim: kadınların ne çeşit tripleri vardır, naz nasıl bir şeydir konulu söyleşimizde sizin bilgilerinizden istifade edelim istiyorum.

t kısmet olursa bu konuda da insanları aydınlatalım, şimdilik hoşçakalın.

p bir sonraki görüşmeye kadar esen kalın.

bunu senin demen lazım ama ev sahibi sensin.

t olsun, ayrı gayrı mı var :)

6 yorum:

karpuzkabugu dedi ki...

bu harikulade söyleşi için ikinizi de tebrik etmek istiyorum efendim:)
pek bi eğlendim.
pur hanımın uzman bir kişi olması bizde ayrıca bir güven duygusu oluşturmuştur.biz uzmanları severiz.:)uzmandır sonuna kadar haklıdır.
prenseslerin burunlarının sıkılmaması gerektiği hususunda sonuna kadar destekçinizim efendim :)
ha bir de prenseslerden kaçılmamalı.asla.bu hiç iyi sonuçlar doğurmaz elbette.zaten madem hoşlanıyorsunuz efendim,kaçmak niye? nasıl bir psikopatlıktır bu.dedim de aklıma psi psi-kopatım..billah yaparım..seni seviyorum der..senden kaçarım..dörtlüğü geliverdi aklıma.
işte böyle bir şey:)

Av. Ertuğrul Harman dedi ki...

istifade edilesi bir söyleşi sahiden de.

Adsız dedi ki...

Telif hakkımı istiyorum, bu söyleşiyi ilk ben yaptım. Terimler sözlüğüme bakın, biz bunları kitaplarımızda yazdık.

yaban tirtili dedi ki...

harikulade bir söyleşiydi doğrusu.
bir sonraki hoşlanılan kızın tripleri nasıldır? konulu söyleşiyi merakla beklemekteyim.
naz nasıl birşeydir? , nasıl naz yapılır? başlıklarına detaylı olarak değinirseniz pek mutlu olacağım.
saygılar efendim...

deryik dedi ki...

efendim naz yapmak demişken, ingilizce sözlüklerde karşılığı olmayan bi laftır naz, arayın bulun, yok. farsçadan etkilenmiş her dilde var oysa. "dilde olmayan şey kültürde de yoktur" gibi hop! genelleyerek, bizde prenseslik kurumu nazlanmayı gerektirir diyorum... ve lakin fazla naz aşık usandırır, prenseslik bu hassas kantarın topuzunu kaçırmamaktır. evet.

benim bloga da 1 yıldır "kendimi (hoşlandığım kıza) nasıl sevdiririm" diye gelen biri var. ya blogun adresini unutuyo ya da cidden dertli, bilmiyorum. çare olamadım size yolliym. ben kısaca "cevabı gugılda arama" demiştim :)

Adsız dedi ki...

pur hanımın söylevi ciddiye alındığı vakit hoşlanılan kızdan yüz bulmayan erkek kalmayacaktır dünyada, evet..

(haydar baş'ın kanalı mesaj tv'de halkla röportaj yapıyorlar, on kişiye soruyorlar, oyunuzu kime vereceksiniz diye, hepsi, tabii ki haydar baş'a diyor.. ben de pur'un şakşakçısı mıyım? tabii ki evet :) )

bu arada, cenk-erdem tadında çok tatlı bir sohbet olmuş, diğer bölümlerini de heyecanla bekliyoruz..

Bil-sen-de

Pardus... Özgürlük Için...

Firefox 2

Bazen Okurum

Dinle-sen-de