neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum. ama belki benimle ilgili bazı şeyleri, yazacağım bir kaç kelimeyi merak edenler olur..

Çarşamba, Kasım 21, 2007

Çok Zor Bir Şey İstedin

lenore
aaah
böyle de yenmez ki ya. insan ölebilir bile böyle yerse yani
teşekkürr hem :)

turuncu
:)
ne yedin?

lenore
balık!
hem de çinekop, naber.

turuncu
vav!
fosfor ha!

lenore
ama çakal balıkçı
öyle atıvermiş balıkları
ayıklamakla uğraştım bir de. katlettim yavrucakları :(
napyim. ölüydüler zaten
martin luther yaşasaydı ölmezlerdi bence
bakalım yeni kahramanlarımız nereden nasıl çıkacaklar

turuncu
bir balıkçı köyünden bile çıkabilir, öyle değil m?

lenore
bal ıkçı köyü

turuncu
yok o kasabaydı

lenore
baksana, bütün köylerimiz kasabalarımız baldan

turuncu
ya şehirlerimiz?

lenore
şehirler elmaşekeri.
şekeri de yapay

turuncu
ballı lokma tatlısı istiyorum o halde

lenore
görüntüsü de, öyle bir şey işte
hadi yapalım
nasıl yapılıyor

turuncu
eeeööö. yonca evcimik'e bağlanıyoruz şimdi

lenore
hadi hayırlısı.

turuncu
hattı cevap vermiyor, daha sonra tekrar deneyiniz

lenore
tatlının içine lokma koyuyorlar bence
üstüne de bal döküyorlar :(

turuncu
tadını bal mı veriyor?
yoksa balına tat mı veriyor?

lenore
balina tat!
haaha
bilmem.
lokma da tatlı ki

turuncu
öğğk. balina yağlı olur

lenore
neden şekerliler tatlı acaba sadece
diğerleri tatsız sanki, heh
şekermerkezcilik.

turuncu
diğerleri tuzlu

lenore
tüm insanların şekere zaafı var di mi.

turuncu
arada kalan ibneler tatsız-tuzsuz

lenore
olmaS
acı, ekşi
tatlı adana
hmm
meyve var bir de
tatlı-tuzlu-meyve
bir de kahve.

turuncu
eöö çok karıştı
ben standart türk insanıyım
iki kutuplu düşünebiliyorum

lenore
haha

turuncu
ötesine kafam basmıyor
ya sağ, ya sol
ya ön, ya arka
ya vatansever, ya vatanhaini

lenore
ya koko, ya cambo

turuncu
mambocambo?

lenore
şarkı mıydı o ya
ya şarkı, ya şarkı
vatansever kime denir acaba

turuncu
bir ölüsever var
vatansever denen şey ölüsevere benziyor mu

lenore
ölü sevmezsen garipsemiyorlar ama
vatanı sevmemek çok, çok kötü bir şey.

turuncu
hmm hain olmasak ama sevmesek de
öylece dursak?

lenore
olmaS
ya seversin, ya sevmezsin

turuncu
niye

lenore
ya sev ya terk et
of korkutuyorum di mi seni
korkma :(

turuncu
neyden korkucam?
:)

lenore
neyden korkacaksın ha

turuncu
balıktan mı?

lenore
balıktan korkmanı öneriririm.
riiririrririm.

turuncu
balıktan korkmam da kokmaktan korkarım

lenore
korkmaktan hakkaten korkmak lazım
ben de çok korkuyom korkmaktan

turuncu
başka neden korkuyorsun?

lenore
imkansızlıklardan

turuncu
o nedir?

lenore
işte, bilirsin ya
geri dönüşü olmayan şeyler filan herhalde

turuncu
point of no return gibi
mi?

lenore
bir mucizelerin olmaması durumu belki
poyint of no ritörn, he

turuncu
başka da bir şeyden korkmaz mısın

lenore
bugün eve gelirken akşam
ilkokuldaki okul müdürümü gördüm
ödüm koptu
evet. çok korktum.
hızla yürüdüm tanımasın diye
yusuf bey.
bir de yusuf bey işte
başka bir şeyden korkmuyorum
sen çok mu şeyden korkuyorsun

turuncu
kızıl büyüden korkuyorum ben sadece

lenore
o neymiş kü

turuncu
kızıl büyü, gelir sarar gecenin bir vakti her yanı
kaçamazsın, kıpkırmızı keser her yanı
kurtulamazsın
beklersin geçsin diye
geçmek bilmez, kanatır her teni
korkunç kızıl büyü işte.
kitaplarımızda yazdık biz bunları

lenore
arı bende bal yok desen de mi gitmez.

turuncu
yok gitmez. kızıl büyünün balla işi olmaz. kansever o.

lenore
gitmez, tamam.

turuncu
arı bende kan yok desen inanmaz, ısırır da bakar

lenore
bence çok sağlıksız yaptığı
zararlarını anlatırsan gider bence
tenyalardan filan bahsetmelisin

turuncu
a-ha!
bu hiç aklıma gelmemişti sahiden

lenore
tamam sen bunu bir dene
işe yaramazsa başka bir formül bakarız arık.

turuncu
tamam, paraşüt gibi yani, önden test edemiyo muyuz?
yok mu sende kara büyü filan?

lenore
olmaz mı
herkeste bir büyü vardır

turuncu
başka ne çeşitler var?

lenore
ne çeşiti saydım ki daha.

turuncu
e, kara var demedin mi

lenore
kara babandır.
demedim öyle bir şey

turuncu
ne var peki?

lenore
dıçrıkı büyüsü

turuncu
ne yapar?

lenore
söyler miyim!
söyliyim de başına gelsin di mi
öyle herkese gelmez işte

turuncu
gün gelir.

lenore
tabi gelir
hergün bir tane geliyor

turuncu
gün gelir, büyü de gelir, büyüdükçe gelir, büyü de gel denir.

lenore
büyüdükçe geliyorsa daha neden büyü de gel diyeceksin, bozacaksın asabını.

turuncu
yusuf bey filan dediğine göre aynı saat diliminde miyiz?

lenore
saat daha kaç ki

turuncu
10a 20var

lenore
tabii aynı dilimdeyiz, yani
evet aynı dilimi paylaşıyoruz
sabaha ben güney amerika'da uyanana kadar!
hoho.
geceye uyanmak, ne hoş olurdu

turuncu
ve böylece ne çok uyurdun. gün de gelmezdi, büyü de gelmezdi.

lenore
olsun. daha fazla özgür olurduk.

turuncu
prangan ağaçtan mı?

lenore
neden alay ediyorsun ki.

turuncu
yok alay etmedim, severim ağaçları
ve ağaçtan olan her şeyi
velev ki pranga da olsa

lenore
sırf prangan ağaçtan diye katlanacak mısın yani. bu hayatımda duyduğum en saçma şey.

turuncu
ne olacak yani, severim ağacı, o da salıverir kendini ve dahi beni

lenore
onun adına karar vermemelisin bence

turuncu
kim sevdiğini boğar ki?
boğayılanı boğar belki

lenore
seni sevdiğini filan da nerden çıkardın
ağaçlara kimse fikrini sormadı
biz insanlar böyleyiz işte.

turuncu
ağaçlar öyledir, seversen ağacı, sever seni
sen hiç ağaç sevdin mi
orda da bağırıyorlar mı
alt kattakiler, üst kattakiler, yan binadakiler?

lenore
sevdim ağaç.
neden bağırsınlar

turuncu
bağırıyorlar işte.
çünkü ağaç sevmiyorlar.
senin sevdiğin ağaç, sevmedi mi sen?

lenore
bilmem. düşünmedim ki. sevdim ben sadece.

turuncu
düşünülmez ki sevilmek
seviyorsa görürsün zaten

lenore
hayvanlar gibi işte
neden sevdiklerini bilmiyorlar ya
gelişigüzel öyle.
öyle sevdim ben de.
beni sevmiş, sevmemiş. severdim ki yine de.

turuncu
zaten sevmiş, sevmemiş düşünürsen, sevmez ki seni
ne zaman seversin ki yine de, o vakit sever seni her halde.

lenore
tabii. işte, nerden bileceğim beni sevdiğini,
söylemiyor ki bana
onun adına karar vermek istemem
bence sen de seni sevdiğine o kadar emin olma

turuncu
sevdiğin için yine de, bileceksin seni sevdiğini. sevmeseydin eğer yine de, işte o zaman iyice bilirdin sevmediğini.
söyledi bana beni sevdiğini

lenore
vay canına!
benimki de bana biraz aptal görünmüştü son sefer.
yine de pek inandırıcı bulmuyorum söylediğini
eğer beni kandırıyorsan ağaçlar sana ebediyen darılırlar.
yerinde olsam şimdi hemen gerçeği söylerdim.

turuncu
senin ağacın seninle konuşmaz ki hiç?

lenore
benimle konuşmasını filan da istemiyorum zaten
henüz ağacıma bencil olamadım

turuncu
ne hakla ve cüretle benimle konuşmasını istediğimi düşünebilrsin ki

lenore
sen bir insanın bir ağacı koşulsuz sevebileceğine inanır mıydın?

turuncu
ve üstelik ağacıma bencil olduğumu söylüyorsun

lenore
biraz öyle gibi göründün, kusura bakma.

turuncu
ve bunun yanında ağacına gösterdiğin özeni bana göstermiyor musun

lenore
bak işte! yine yaptın.
ne hakla ağacıma gösterdiğim ilginin aynısını bekledin ki sen.
ağacım bunun için senelerce tek kelime etmedi
gösterdiği fedakarlığa bakar mısın!
seninse yaptığına bak.
hep ukalalık.

turuncu
ah peki, ben de susayım o halde şuracıkta.
susup, derin bir sessizliğe gömülenleri biriktirdiğinizi bilmiyordum
ve karşılaştığınız herkesi bir ağaca çevirecek büyüye sahip olduğunuzu da bilmiyordum
demek o adını bile söyleyemediğim dıçrıkçi büyüsü tam olarak bu işe yarıyor

lenore
eh
numaralarından biri de bu diyebiliriz
ama böyle kolay kurtulabileceğini sanma dıçrıkı'dan.

turuncu
ya daha neler olacak?

lenore
bunu hep birlikte göreceğiz...
- fade out -

turuncu
başka kimler var etrafta, hey ne oluyor
kaç kişiyiz?

lenore
-5
en fazla uğraşıp da olabileceğimiz kişi sayısı 0 olabiliyor.

turuncu
tamamlanınca hiçliğe ulaşıyoruz yani

lenore
sen de amma kolaycısın ha
hiçliğe öyle ulaşılır mı hiç.
ben 5 yaşında doğmuşum
annemler öyle diyor.

turuncu
sonra?
şimdi kaç yaşındasın

lenore
5

turuncu
seneye kaç yaşındasın?

lenore
doğduğumdan beri de hiç büyümemişim
belki seneye 6 olabileceğimi söylüyorlar
bekliyorum ben de sabırsızlıkla.

turuncu
bence sabretmezsen büyüyemezsin

lenore
sabretmek ne demek
ne demek ne demek

turuncu
sabırsızlık ne demek?

lenore
sabredememek demek mi
şimdi ben şeyi düşünüyordum
dün
yani şimdi
biz bu kelimelerin anlamını filan aslında hiç bilmiyoruz di mi
öyle küçükken öğreniyoruz hareketlere atıflarla, bilmemnesiyle
ama mesela
'saygı' ne demek
düşününce bir cevap bulamıyorum
yani herkesin bunu aynı şekilde öğrendiği ne malüm hem?

turuncu
ya renkler?
renkleri herkesin aynı gördüğü ne malum?

lenore
görmüyorlar kı zaten.

turuncu
e ama aynıymış gibi davranıyorlar
lenore
ama sana mavi dersem aklındaki rengi bilirim
ama aşk deyince, nefret deyince
nerden bileyim ki nası
ne olduğunu.

turuncu
sen kendi aklındaki maviyi bilirsin de
benim aklımdaki maviyi bilemezsin
mavi dediğinde ne hissedeceğimi hele, hiç bilemezsin

lenore
tamam sen kazandın.

turuncu
ne kazandım peki?

lenore
sevgimi!!!!

turuncu
hmm, sevginin kazanıldığını hiç bilmiyordum.
ama olsun, her şartta sevgi güzeldir

lenore
tamam. teşekkürler

turuncu
peki ağaç?
onu sevmeye devam ediyor musun

lenore
sen ben hatırlatmayıncaya kadar anneni sevmeye devam ediyor muydun.
sevgi süreksiz bir şey mi acaba, bu manada
nasıl bilebiliriz acaba bunu

turuncu
sevgi biter mi peki? belki buradan başlayabiliriz sürek avına

lenore
her şey biter

turuncu
ağaca olan sevgin biter mi mesela, ya annene olan sevgin?
neye karşı sevgimiz biter, neye karşı bitmez?
niye biter, niye bitmez?

lenore
nasıl söylersin ki bunu
bunu söylemen için niye sevdiğini de bilmen lazım
asıl bunu bilmek zor

turuncu
sevginin sebebi olur mu her zaman

lenore
olur ama bilmeyiz
bilmem. olması daha mantıklı geliyor
yani niye 'o' da başkası değil ki o zaman
'o'nu bir diğerinden ayıracak bir şey olmalı
yerine her şey gelecekse o sevginin ne özelliği var

turuncu
aghh boynumda beliren ağrı için ne yapmalı

lenore
kaynar kazaana aatmalı
sıcağa tut, bir şey sar etrafına
ben de sıcak çikolata içmeye meylediyorum
sence o kadar balıktan sonra ölür müyüm?

turuncu
ne kadar balık?

lenore
çok işte.
bir 300 gram kadar belki

turuncu
çokçokçok değilse bi şeycik olmaz
300 gram ne ki, hiçbişi yapmaz

lenore
peki öyleyse. sana güveniyorum

turuncu
sevdiğin için mi güveniyorsun?

lenore
evet

turuncu
hmm demek ki sevince güveniliyor.

lenore
her zaman değil.
belki inanmayacaksın ama hakikaten sıcak çikolata oldu bu yahu
ne güzel bilsen.

turuncu
bilemem ki.
bildirmen gerek.

lenore
şimdi hatta günün ilk sigarasını içeceğim!

turuncu
o da şu dudaklara çikolata tadı kondurandan olsa bari
captain black

lenore
hiç de değil.
onun kadar aptal başka bir sigara işte

turuncu
aptal olmayan sigara var mı ki?

lenore
yook.
ondan dedim işte

turuncu
boynumu sarmalı ve sıcak bir şeyler almalyım
geleceğimdir

lenore
pekala.

turuncu
ah geldim
böylesi daha iyi

turuncu

olur ama bilmeyiz
bilmem. olması daha mantıklı geliyor
yani niye 'o' da başkası değil ki o zaman
'o'nu bir diğerinden ayıracak bir şey olmalı
yerine her şey gelecekse o sevginin ne özelliği var

biraz geri dönmemizin sakıncası var mı?

lenore
buyrun

turuncu
mantık diyince aklıma makina geliyor
sevgi mantıklı bir şey midir

lenore
değildir pek
bilemememiz de o yüzden işte
mantıklı olsa bilirsin

turuncu
bilişle de alakalı değil sanki

lenore
dünya'yla alakalıysa bilmekle de alakalıdır

turuncu
hmm kazandın mı acaba?
bilemedim.
lenore
ne kazandım?
cimrisin sanki.

turuncu
yo hayır
tam olarak anlatmak istemiştim sadece
biraz sevgimi, biraz kafa karışıklığımı.
sevgi hislerle tecrübe edilebilir bir şeyse, nasıl bilişle alakalı olabilir ki?

lenore
hisler her şeyden daha iyi bilir vesselam.

turuncu
pekala, o halde, kazandın.

lenore
nasıl bilmek olmadığını söyleyebiliriz ki?

turuncu
sevgimi kazandın evet.

lenore
: )))))))
artık kaybedecek bir şeyim var demek
riske girebilirim.

turuncu
risk nedir ki

lenore
dünyayı döndüren şeydir

turuncu
hayır, inanmıyorum.
dünyayı döndüren şeyi yazmışlar kitaplarda
dünya aşkla döner.

lenore
aşk da riskle döner

turuncu
nasıl bir risk bu?

lenore
nasıl bilmezsin.

turuncu
ne bildiğimi söyledim, ne de bilmediğimi.
sadece sordum

lenore
ben de bildiğini söyledim zaten

turuncu
ve fakat kazancını maksimize ediyorsun sanki

lenore
buna izin veriyorsun sanki

turuncu
ne engel oluyorum, ne de teşvik ediyorum
sadece duruyorum

lenore
durmayı becerebilmek de bir şeydir, belki

turuncu
ah evet, kimisi öylece durmayı bile beceremez değil mi?

lenore
tabii ya. durmak zordur zira.

Perşembe, Kasım 15, 2007

İnanmak?

Geçtiğimiz ilkbaharda mı yazdım bunları, yoksa daha önce mi? Neden bahsettiğimi şimdi anlayamadığım eski bir nota rastladım temizlik yaparken:

Q klavyesi olan bir cihazın belki de en iyi özelliği yürürken yazabilmek.

Aklıma şu geldi; eğer kendimle çok ilgilenirsem, deli olduğumu sanabilirsiniz. Belki bana ilaçlar vermeye kalkarsınız. Ama bunu farketmeyeceğiniz şekilde rol kesersem, bunu yapmazsınız. Bu durumda daha deliyim demektir. Yani sizler için daha tehlikeli. Üstelik bundan habersizsiniz. Bu sizin için çok yazık ve benim için daha çok eğlence demektir. Her şey kontrol dışı ve tek yapabileceğin inanmak. Her durumda.

Neye inanacağını bilmiyor musun yoksa?

Ben, kendim; biliyor muyum?

Çarşamba, Kasım 14, 2007

Dörtlük

Kendinizi anlatan dörtlük adı altında bir mumdur, iki mimdir dolanıyor ortalıkta bir süredir. Şimdilerde tüy gibi olan Deryik vasıtasıyla biz de şenlendik. Ve fakat fazlaca şiir okumayan biri olarak 1 Kasım'dan beri düşünüp duruyorum. Yo hayır, şiir sevmediğimden değil. İyi şiiri severim velakin iyi şiirin peşinde koşmak lazım. Ha diyince, karşına gelmiyor.

Buyrun, sizleri Brecht ile başbaşa bırakıyorum:

nasıl olduğunu yaz bana! rahat mı?
sana neler yaptıklarını yaz bana! cesaretin yetti mi?
ne yaptığını yaz bana! iyi şeyler mi?
neler düşündüğünü yaz bana! beni mi?

sorulardır sana bütün verebildiğim,
ve gelen yanıtları kabullenmeliyim.

Pazartesi, Kasım 12, 2007

Kasılmayan Pazartesi

Kasım ayının nerdeyse ortaları. Hava düpedüz sıcak. Güneş hem dışardaki, hem de içerdeki sokakları aydınlatmakla meşgul. Oda sessiz. İnsanlar dingin. Ağaçlar serin fakat nazik bir rüzgarda yapraklarını titretiyor.

Bu kadar.

Pazartesi, Kasım 05, 2007

Kasım Kasım Kasılan Pazartesi

Dün gece kendimi düşünürken yakaladım: İstanbul tümdengelim, Ankara tümevarımdır. Başka şeyler düşünüp bunu unutmak tehlikesine karşı, unutmadan hemen uykuya daldım. Pek çok rüyalar gördüm.

Gece elektrik kesilince uyandım. Kesintisiz güç kaynağı benim için kesintili uyku kaynağı olmaya başladı bir kaç gündür. İşyerine götürmeye karar verdim en kısa sürede. Yoğun bir şekilde yağan yağmuru seyrettim sokak lambasının ışığında. Uyudum sonra yine.

Sabah uyandığımda yağmur sürüyordu. Kahvaltıda yeni bir kitaba başladım. Tek başıma yemek yiyemem ben. Ya birileriyle konuşurum ya da bir şeyler okurum.

Kahvaltıdan sonra mikrodalgada kek yaptım. 15 dakikada aynı browni gibi oldu. Çikolata eritip döktüm üstüne, leziz oldu.

Sevdiğim şemsiyemi aradım, bulamadım. Halbuki evde olduğunu düşünüyordum, değilmiş. Halbuki işyerinde de değildi. Eski şemsiyemi çıkardım. Kendisiyle pek çok hatıralarımız vardır. Kapı kırmak için, ıslanmamak için, yere düşmemek için, arabaların sıçrattığı sulardan korunmak için hep kendisinden yararlanmışımdır.

Yola çıkınca yine bir yabancılık hissi yakaladı. Şemsiyenin uçlarından aşağı doğru inen bir kafesin içinde gibiydim. Yağmurdan saklanmış kediler gördüm yolda, selam verdim. Evden çıkmadan da pencerenin önündeki güvercinlere bulgur verdim.

Belediye başkanını yağmurda yürütmeli bu caddelerde sokaklarda diye düşündüm. Sokağın her yanını dolanan minik dereler, çatılardan düzensiz bir şekilde dökülen sular, düzensiz kaldırımlar... Hepsi güneşli günlerde göze görünmeyen, yağmurda hayatı zorlaştıran detaylardı. Çok mu zor yağmurda yürüyüş standardizasyonu sağlamak? Aç insanlar varken, buna gerek yok dedi bir ses. Sustum.

123 basamak tırmandım yine. Basamakların yanından çağlayan genç irisi dereciğe hayretle baktım. Geçen gün orada oturan fare şimdi herhalde şu deliğe sığınmıştır. Islanan paçalarımın beni üşüttüğünü farkettim. Bu yağmur da düzgün yağamaz mıydı? Neyse şimdilik yağsın, ilerde onu da öğrenir.

Bir Başka Hayal

Bu da "söğüt ile defne" için, 2 kasım tarihli Radikal'den.

Bil-sen-de

Pardus... Özgürlük Için...

Firefox 2

Bazen Okurum

Dinle-sen-de