neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum. ama belki benimle ilgili bazı şeyleri, yazacağım bir kaç kelimeyi merak edenler olur..

Çarşamba, Aralık 07, 2005

kabuk

Çok parçalandım parçalandıkça çoğaldım
Diye inanmazsam nasıl yaşarım, nasıl yaşarım...
Bir gün daha bitti ama yarın yeni bir gün
Diye inanmazsam nasıl yaşarım, nasıl yaşarım...

Bu da gelir geçer diye inanmazsam
Nasıl yaşarım, nasıl yaşarım, nasıl yaşarım...

Her şey insanlar için
Görmek öğrenmek için
Bazen zor da olsa

Her şey insanlar için
Umut doğurmak için
Hayatla seviştim

Hiçbir şey boşuna yaşanmamıştır
Diye inanmazsam nasıl yaşarım, nasıl yaşarım...
Uyuyordum gözüm açıldı uyandım
Diye inanmazsam nasıl yaşarım, nasıl yaşarım...
her seferinde daha önce yaşamadığım bir duyguyu yaşıyorum. ve her seferinde zorlanıyorum. yine her seferinde olduğu gibi öldürmeyen her şey beni güçlendirir diyerek kendime "güç" vermeye çalışıyorum. sinirleniyorum ve insanlar bunu içimde tutmam gerektiğini söylüyorlar. çünkü başkalarının faydası için bunu yapmam gerekiyormuş. benim faydama olan şeyleri niye kimse düşünmüyor? ben demirden miyim? hep güçlü, hep sineye çeken olmak zorunda mıyım? hiçe sayılmayı sabırla izlemem mi gerekiyor? bir sabahta beş kere insanın göğsüne hançer saplanır mı? saplanıyor işte. bütün bunlara sessiz kalınır mı? kalınıyor işte. eskiden olsa derdim ki, böyle de olmaz ki. bak yine takırdamaya başladı. ben burada onu yazarken, o orada başkasını yazıyor. bana cevap bile vermiyor. "yazmak" tam da ifade eden şey, ne garip bir dil şu türkçe. herkes yazıp duruyor. yazsınlar tabi. eline kalemi alan yazar oluyor. kitaplar, bloglar, şiirler, öyküler, dergiler.. herkes yazıyor be kardeşim.. huzursuz ayak sendromunu biliyor musun? öyle işte, ayaklarımı sabit tutamıyorum. sence kimsenin umurunda mı? sanırım değil. sanırım yok, evet kimse farkında bile değil. uykuda dişlerimi gıcırdatıyorum. bunun farkında mısın? yo, yine kimse farkında değil. bir tek anneciğim farkında, fekat.. öyle işte. franz kafka'yı bilirsin değil mi? ters dönen kasvetli böcek kafka. başka kim bilir? herkes bilir aslında. kimse de bilmez. mesela benim aylak olmak istediğimi kim bilir? kimse bilmez. öyle işte. hala kırılmadık kabuklarım var, kırınca neler olacak ben de merak ediyorum. böyle dağınık, böyle dargınım.. kime mi dargınım? bir bilsem..

Hiç yorum yok:

Bil-sen-de

Pardus... Özgürlük Için...

Firefox 2

Bazen Okurum

Dinle-sen-de