neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum. ama belki benimle ilgili bazı şeyleri, yazacağım bir kaç kelimeyi merak edenler olur..

Perşembe, Ağustos 03, 2006

what to do with myself

insan kendisini ne yaparsa öyle olur.-sartre

yaz akşamı işte. öylesine bir yaz akşamı. biraz da yazı akşamı. hani öyle kelimeler dilimin ucunda değil, müthiş şeyler yazacak değilim. ama belki yardımcı olurum kendime diye, yazmaya karar verdim. hem uzun süre olmuş öylesine, kendim için yazmayalı.

evet, insan kendisini ne yaparsa öyle oluyor sahiden. içimizden ve dışımızdan söylediklerimiz, söylemeden kendi kendimize vehmettiklerimiz, bir şekilde bizi şekillendiriyor. isteklerimiz ve arzularımız bizi şekillendiriyor. hani bunu daha önce kendini gerçekleştiren kehanet kavramı uzantısında yine yazmıştım. belirgin veya belirsiz isteklerimiz bizi oluşturuyor, bu uğurda şekilleniyoruz. bunun yanında, ilginç olan şu ki, başka insanların bizim üzerimizdeki kehanetleri de üzerimizde etkili. henüz ortaokul çağlarındayken bir büyüğüm, sen ileride şöyle şöyle bir adam olacaksın demişti. o vakit benim hiç de öyle öyle olmaya niyetim yoktu ama artık eşeğin aklına karpuz kabuğunu düşürmüştü. o zaman farkında değildim ama farkında olmasam da onun bu lafı benim içimdeki bir noktayı oldukça onore etmişti. acaba farkında mıydı bunun? sanırım değildi. zaten olması da imkansızdı. yine daha önce söylediğim bir şeyi hatırlattı bu, çocuklarla iletişim kurmak sahiden çetrefilli bir mesele. söylenen herhangi bir cümlenin çocuğun hayatının ilerleyen safhalarında nasıl bir çıktı vereceğini öngörmek neredeyse imkansız. neyse işte kendimizi ne yapacağımızı biz belirliyoruz, farkında olmasak da.

---

beklemek üzerine söylemek istiyorum, söyleyebileceğimi sanmıyorum. şu sıra yine tıkanma günlerimdeyim. söyleyemiyorum. evet efendim, saçlarını uçurarak gelecek1 olanı bekliyorum hani. her ne olursa olsun bu sürecin, beklemenin kendisinin sonraki zamanlarda hayırla yâdedilecek, ne günlerdi denecek günler olduğunu biliyorum. kimi zaman endişeli, kimi zaman coşkulu, çok zaman soğukkanlılıkla ele alınamayan bir şey bu. beklerken çağlıyor olanların hep çağlamasını bile dileyebilir insan. hatta özleyebilir çok sonraları. beklerken öğrenebilir insan, aslında bekletenin de bir başka bekleyen olduğunu. her şeye rağmen bazen boşalıverir zembereği insanın, durduramaz kendini. dedim ya, tıkanma günlerimdeyim, o zaman söyletelim:
Bana, benim seni beklediğim gibi gelmezsen,
hiçbirşeye yaramaz -
nasıl, sen, kendim olarak gelinmeyi beklediğim bana,
kendin olarak gelmezsen-
diye seslenmek zorunda kaldım, sana, yeniden, bir gece, geç-2
öyle bir şeyler işte özetle. belki gün gelir söyleyebilirim.

1 - ataol behramoğlu
2 - oruç aruoba

Hiç yorum yok:

Bil-sen-de

Pardus... Özgürlük Için...

Firefox 2

Bazen Okurum

Dinle-sen-de