neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum. ama belki benimle ilgili bazı şeyleri, yazacağım bir kaç kelimeyi merak edenler olur..

Salı, Mart 07, 2006

num num da num num

ff: evde boş boş otururken, acaba bugün kurtlar vadisinde necmi nasıl ölecek diye düşünürken, telefonum bana nasip değiiiil dizinde yatmak diye bağırırken, annem back-up aldığım için kızarken, babamla biz de konuşmazken, bilgisayarımı çantama debip turuncu'yla numnum'da buluşmaya karar verdik.yola çıkmam her zaman ki gibi duştan sonraya tekabül etti. taksicim, lula'nınkilere inat, gayet kibardı. inanmayacaksınız ama şöfor koltuğundan inip kapımı bile açtı. otuzdört thk altmışdokuz: buradan kendisini deşifre etmek istedim. sevgiler güzel taksici :)

sonra...

geldim, turuncu beni yürüyen merdivenlerin başında karşıladı. bana low fat chicken ısmarladı. bir sürü fotoğraf baktık.sanırım fotoğraflardan dolayı çok sıkıldı. (t: yoo, ne alaka) ben, o beyaz koltuklara sırtımı dayadım, karşımdaki sandalyeye ayaklarımı uzattım. ben söyledim, turuncu yazdı. back-up beni fındıkzade'ye en yakın kablosuz internet için aradı. ama biz yine de numnum'a geldik. bi'ara turuncu elif şafak'ın baba ve piç'inden bahsetti. d&r'da 16,50 , ideefixe'te 12,50 . başka ne mi yaptık? çok mayıştık. salataya bir şey katmış olabileceklerinden şüphelenmiyor değilim. neyse... turuncu yakında benim websitemi açacak. inşaat halini görmek isteyenler şuraya tıklayabilir. bu kadar, sıra turuncu da..

t: yağmur var şehirde, ama çok ıslanmadım gelirken. şemsiyem var çünkü. ama bazen ıslanmayı da tercih edebilirim. hele ki vapurun penceresinden denizin üstüne yağan yağmur çok keyifliydi. ne garip, gökten kopup gelip kavuşurcasına. küçücük damlalar deryaya kavuşuyor. bazen böylesi cümleler yazarken mutlaka daha önceden yazılmıştır hissine kapılıyorum. her neyse. biz ikimiz, yani ff ve ben, deryaya koşmadık henüz, iki damla yan yana durmaya gittik, yani geldik. işte şimdi burada, yan yana, aynı yöne bakıyoruz. insancıkların deryaya koşuşu nasıl olabilir diye düşündüm şimdi, tasavvur edemedim bir türlü. belki daha sonra netleştiririm bunu. birlikte yediğimiz salata evet çok lezizdi. hani low fat dediysek, tatsız tuzsuz diyet yemekleri gibi değildi. hatta belki pek çok ana yemekten daha lezizdi. bir de insanın sakat bir midesi olunca bunlara dua ediyor tabi. yemek konusunda ff'in seçimlerine güveniyorum, şimdiye kadar yaş tahtaya bastığını görmedim. numnum veya başka bir yer, biraz daha sakin bir yerler hayal ediyorum ff'le görüştüğüm zamanlar için. bir de daha çok vaktimiz olduğunu. çünkü hep bir şeyler yarım kalıyor gibi oluyor..

1 yorum:

lula dedi ki...

"i hold a record for being patient"

sabır imanın yarısıdır canım. (pervaneye sözüm)belki taksicilerdir benim sınavım (kafiye de yaparım)

şaka bir yana dünkü pek bir tuhaf çıktı. kaçıracak sanıp sevindim, bir numara olmadı..

Bil-sen-de

Pardus... Özgürlük Için...

Firefox 2

Bazen Okurum

Dinle-sen-de