neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum. ama belki benimle ilgili bazı şeyleri, yazacağım bir kaç kelimeyi merak edenler olur..

Pazartesi, Ekim 16, 2006

sarı dolmuş

üsküdar-kadıköy arasında çalışan sekiz kişilik o minik sarı dolmuşlardan birinde kadıköy'e doğru gidiyorum. selimiye ışıkları geçtikten sonra yolun sağındaki parkın içinden birden takım elbisesi içinde oldukça şık görünün 70'lik bir genç belirdi. genç diyorum, çünkü pek de yavaş sayılmayacak olan dolmuşa yetişmek için öyle atik davrandı ki şaştım kaldım. kapı açıldı, genç adam aynı atiklikle bindi:

- herkeşe iyi günler.

tüm yolcular gülümsedi belli belirsiz, pek çoğu cevapladı aynen:

- iyi günler.

bir sessizlik oldu bu sırada, numune hastanesi geçildi, arkadan hızla gelen bir otomobil sert hareketlerle önümüze geçti. diğer araçları geçebilmek için yolun en sağından en soluna üç defa slalom benzeri hareketler yapan bu araç bariz şekilde diğer araçların güvenliğini tehdit ediyordu. 70'lik genç yine sazı aldı eline:

- inanınız! bu yapmış olduğu davranışla gideceği yere en çok 1 dakika erken varabilir.

kimisi sessizce cevaplar verdi, az sonra ışıklara gelince:

- bakın; ancak bir araç öne geçebilmiş, 5 metre kazanmış. insanlar saygı duygusunu kaybetti azizim.

yine gülümseyenler oldu, çayırbaşı durağına yaklaşırken binerken somurtan kız gülümseyerek;

- rica etsem çayırbaşında indirir misiniz? dedi.

şaşırdım, ne kadar etkiliymiş herkeşe iyi günler. son durağa vardığımızda; inenlerin tümü iyi dileklerde bulunarak terkettiler aracı. herkes gülümsüyordu.

sanırım biraz da bunun için seviyorum istanbul'u.

Hiç yorum yok:

Bil-sen-de

Pardus... Özgürlük Için...

Firefox 2

Bazen Okurum

Dinle-sen-de