masal -II-
baş tarafı şurada
kadın adama sarılırken, cok uzaklarda baska birisi sarılmak öpüşmekten güzel diyor. denizde balıklar ışığın cazibesine kapılıp geldikleri kıyıda kadınla adamı sarılmış görünce gıpta ediyorlar, biraz da kıskanıyorlar. bilirsin, balıklar sarılamaz. ama bu balıklar adamla kadının ışığına da gelmiş olabilirler, bunu tam olarak bilemiyoruz. sonbaharda degiliz ama kurumuş bir çınar yaprağı rüzgarda sürüklenerek denize düşüyor. belli ki çınar, yaprağa üvey evlat muamelesi yapmış, en yüksekte, en uçta filiz veren bu yaprağa suyunu ulaştıramamış. hep böyledir zaten, en yükseğe bayrağı dikmeye hazırlanan kişi buna da hazır olmalıdır ulubatlı hasan gibi. neyse. evet adam seviyor. kimse farkında değil ama adam seviyor. radyoda ki dîceyin, uçağın peşindeki kuşun, uçağın penceresinden şehri kolaçan eden sıkıcı iş adamının, hiç biri neler olup bittiğinin farkında değil. hem hiç belli olmaz, sağnak sağnak yağan sevgi yağmurlarının onlar bile farkında değillerdir, yağmurluklarını giymişlerse eğer.. belki sel olacaklardır yakın zamanda ama şimdi sadece yağmayı yeğliyorlar. kadın öyle sıkı sarılıyor ki, adamla bir olmak ister gibi. adam öylesine ruhunu serbest bırakıyor ki kadının kollarında, ölesiye. uzaktaki banktan bakan biri için, gerçekten seviyorlar mı diye sormak yersiz. evet, evet, sarılmak öpüşmekten güzel.
1 yorum:
Evet, Sarılmak öpüşmekten çok daha güzel...
Yorum Gönder